DeÄerli dostlar.
Etrafımızı aydınlatmanın iki yolu olduÄunu biliriz. Birincisi bizzat "KANDÄ°L" olmaktır. Ä°kincisi ise kandilin ıÅıÄını, aydınlıÄa muhtaç noktalara yansıtan bir "AYNA" olmak. Ä°çinde bulunduÄumuz toplumda “kandil” olabilenlerin varlıÄı ve çokluÄu mutluluk vericidir. Ancak yirmibirinci yüzyılın getirdiÄi yaÅam Åartlarında ; “kalabalıklar içinde yalnız”, “kapı komÅusundan bile bîhaber” hale gelen insan, kendisi “kandil” bile olsa, nereyi andınlatacaÄını bilememekte ve malesef “kandil” olmaktan, etrafına ıÅık saçmaktan uzaklaÅabilmektedir.
Ä°Åte bunun için varız biz : Toplumumuzda çokca olduÄunu bildiÄimiz “kandil” hüviyetindeki insanların yaydıÄı aydınlıÄı, ihtiyacı olan, karanlıkta kalan, aydınlık bekleyenlerle buluÅturmak için… “Kandil”lerin ıÅıÄını, karanlıklarla buluÅturan “AYNA” olmak için. Karanlıkta kalanlara, aydınlıÄa muhtaçlara çevirdiÄimiz aynamıza bir ıÅık, bir kandil de siz olur musunuz....